Siopis, kulüp dergisinde yer alan röportajında, profesyonel Futbol hayatına 14 yaşında Olympiakos altyapısında başladığını anlattı.
Türkiye ve Yunanistan'ın kültür bakımından birbirine çok fazla benzediğini vurgulayan Siopis, "Hatta aynıyız bile diyebilirim. Sezon başında Trabzon'a geldiğimde ise bunun kat kat fazlasını gördüm. Çünkü tamamen aynıyız. Trabzonlular da bizim gibi, Yunanlar gibi. Çok hareketli, çok enerjik ve çok çılgınız." şeklinde görüş belirtti.
Siopis, Trabzonspor taraftarlarının kendisine karşı olan ilgi ve alakasını ilk maça çıktığı andan itibaren hissettiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Yanlış hatırlamıyorsam Sivasspor maçıydı. Müsabakanın 75. dakikasında oyuna girdiğimde ve topu ayağıma aldığımda tribünlerde o sıcak samimiyeti hissettim. Benim bir oyun tarzım var, elbette ki ait olduğum kulübüm için futbol oynuyorum ancak taraftarlarımız için de oynuyoruz bu oyunu. Bunu tarif etmek gerekirse 'asker gibiyim' diyebilirim. Bu şekilde oynarım ve o sebepten dolayı taraftarlar da beni çok severler. Ben de bu sevgiyi ilk andan itibaren hissettim ve bununla birlikte kulübümüz için en iyisini vermeye çalışıyorum."
Spor Toto Süper Lig'in 9. haftasında oynanan Trabzonspor-Fenerbahçe maçının galibiyetinin ardından stadyumdaki atmosferinin harika olduğuna işaret eden Siopis, "Salgın kısıtlamaları olmasaydı tamamen dolu bir statta taraftarlarımızla birlikte oynayacaktık. Ancak yine de yarı dolulukta bile muhteşem bir atmosfer vardı. Galibiyetten sonra zaten hep birlikte dans ettik. Ben kolbastıyı izlemiştim. YouTube'da 2010-2011'den bir video var. Bir final maçı sonrası sanırım, Ceyhun orada oynuyordu. Hatta 61 bin kişi vardı stadyumda. Onu izlemiştim harikaydı ve onu şimdi ben yaşadım. Çok güzeldi." değerlendirmesinde bulundu.
Siopis, kulüpte en iyi anlaştığı oyuncunun Anastasios Bakasetas olduğunu belirterek, "Onunla beraber üç yıl oynadık. Onun dışında ise Yusuf Sarı. Onunla da çok eğleniyorum, çok şakalaşıyoruz. Takım arkadaşlarımızın hepsi genelde çok iyi, çok pozitif insanlar." ifadelerini kullandı.
Trabzon'un yemek kültürüne de değerlendiren Siopis, şöyle devam etti:
"Aytemiz Alanyaspor'da oynarken deplasmana Trabzon'a gelmiştik. Trabzon'daki oteldeki restorana girdiğimizde bir de ne göreyim hamsi yapmışlar. Yunanistan'da da biz hamsiyi çok yaparız ve ben de aşırı derece çok severim. Restorandaki çalışanlara sorduğumda Trabzon'da hamsinin en iyisini bulunabileceği yerlerden biri olduğunu söylediler. Ben koskoca bir tabağı bitirdim. Hatta Bakasetas beni görüp, 'Ne yapıyorsun?' demişti. Hamsiyi çok seviyorum, buradaki hamsiyi daha da sevdim."
Siopis Trabzon'u henüz gezme fırsatı bulamadığını, eşiyle birlikte Sümela Manastırı'na gittiğini, Uzungöl'ü de gezmeyi düşündüğünü belirtti.
Orta saha oyuncusunun eşi Irini Siopis de evlerinde gerçekleşen röportajda, Trabzon'u çok sevdiğini dile getirerek, "Büyük ve sempatik bir şehir. Denizi, yeşil doğası ve dağları var. Alanya'ya kıyasla daha farklı. Soğuk olmasını seviyorum. Güzel yemek yapan restoranlar var. Trabzon'da mutlu olduğumu söyleyebilirim." ifadelerini kullandı.