Lille ile Ligue 1 şampiyonluğuna ulaşan Burak Yılmaz, Yusuf Yazıcı ve Zeki Çelik, kampta basın toplantısı düzenledi.
"Milli takım forması, bizim için diğer her şeyin üzerinde. Genel fotoğrafa bakmamak lazım. Maç maç bakmak lazım. Benim ve takımımızın önceliği İtalya maçı. Dünya Kupası Elemeleri'nde büyük maçlarda iyi performans ortaya koyduk. Tek tek bakmamız gerekiyor, biz maç maç baktığımız zaman başarılı oluyoruz. Bu çekinme korkma olayı çok gündeme gelmeye başladı. Kimse kimseden çekinmiyordur. Biz İtalya'dan çekinmiyoruz, onlar da bizden çekinmiyordur. Biz maçın ne denli sert geçeceğinin farkındayız. İtalya bugüne kadar defansıyla ekol olmuş bir ülke. Baskı bana her zaman iyi gelmiştir. Maça kadar istediğiniz kadar baskı yaratın belki de daha iyi olur"
"Geçmişte çok sıkıntılı zamanlar da yaşanmıştı. Hiçbir şeyi kimseden saklayacak değiliz. Ancak o dönem birçok oyuncu kazandırıldı futbola. Şimdi çok iyi bir ruh yakaladık. Bunda basının da önemi büyük. Milli haftalarda tamamen kulüplerden uzaklaşıp milli takıma odaklanıyorsunuz. Son dönemde Şenol Hoca'nın etkisi tabii ki çok büyük. Ben burada Şenol Hoca ile ilgili konuşursam iki gün konuşuruz. Milli havanın artmasında sizin verdiğiniz desteği görüyorum. Teşekkür ediyorum bunun için."
"Zeki'ye 'PSG şampiyon olamazsa kim olur?' diye sordum. 'Biz oluruz abi' dedi. Ben de olacağımızı düşündüm. Biz dünyanın en büyük kulübüne karşı şampiyon olduk, böyle bakmak lazım. Neymar ve Mbappe gibi oyuncuların önünde şampiyon olmak çok önemli. Tabii takıma buradan tekrar teşekkür etmek istiyorum. Herkesin büyük katkısı var. Taraftarın, şehrin, hocanın..."
"Türkiye'de kavgalı, çetin bir lig oldu. Yenenin de yenilenin de hakemden şikayetçi olduğu bir sezondu. Benim dile getireceğim çok şikayet var ama şu an bunları düzeltecek konumda değilim. İnşallah daha sonra bunları düzenleyecek konumda da olacağımı düşünüyorum. Şu an haddim değil. İnşallah büyüklerimiz gerekeni yapacaktır"
"Ben 7 yaşında Antalyaspor minik takımında başladım. Şu anda 35 yaşındayım, yine buradayım. Şükürler olsun çok güzel bir Futbol hayatım oldu. Bunun yanında futbolun her şeyini yaşadım. Kovuldum, kiralık gittim, bonservisle transfer oldum, gol kralı oldum... İyiyi de yaşadım, çirkini de yaşadım. Fransa'da da çok güzel bir şampiyonluk yaşadım. Galatasaray'a dönmek istiyorum dedim, olmadı. Beşiktaş'a dönmek istiyorum olmadı. Şaka bir yana bundan sonraki futbol hayatımda ne yaparım bilmiyorum. Lille'de mi kalırım, başka bir yere mi giderim bilmiyorum. Şu an tüm odağım Avrupa Şampiyonası. Teklifler var mı? Var, güzel teklifler de var. Ancak burada sadece İtalya maçına odaklanmak istiyorum"
"Eğer şampiyon olursak beni orada tutamazlar. Biz Burak abi ve Zeki ile beraber Fransa'da şampiyon olduk. Çok mutluyuz, çok gururluyuz. Kampa geldiğimizde mesela yemek yiyoruz. Bir arkadaşımız İspanya'yı, biri İtalya'yı anlatıyor, biri İngiltere'yi anlatıyor. Bakıp diyorum ki biz Avrupa futbolunu domine etmişiz. Hepimiz en üst seviyede oynuyoruz. Bence bu bakış açısı bizi Avrupa Şampiyonası'nda farklı bir yöne götüreceğini düşünüyorum. Şampiyon olduğumuzda içimden geldi ve kendi kendime 'başardım' dedim. Bize her yer Trabzon diye bağırdım"
"Biz rakibimizi bildiğimiz gibi onlar da bizi çok iyi biliyor. Bizim potansiyelimizin farkındalar ve bence biraz da olsa bizden çekiniyorlar. Fransa'da böyle bir başarı gösterdikten sonra onlar da bizim potansiyelimizin farkında. İlk maçımız İtalya'ya karşı. Onlar da rakip takımda oynayan oyuncuların neler başardığının farkındalar"
"Ülkemizi temsil etmek bizim için çok onurlu ve gururlu bir şey. Şampiyon olduktan sonra Fransız taraftarlar bile Türk bayrağı açtılar. Geleceğimle ilgili kararı henüz vermedim."
"Üçüncü sezonum. Birçok deplasmana gittim ve birçok takıma karşı oynadım. Burak abi böyle bir soru sorunca ben de öyle yanıt verdim. Takımımıza güveniyordum."
"Ben kendi hedeflerimi her zaman en üste koydum. Türk futbolu için bir şey söylemek istemiyorum ama kendi gelişimim açısından Avrupa'ya gitmek istedim. Orada böyle başarılar yakalamak çok keyifli"