Fenerbahçe topa nerede sahipse oraya 10 kişiyle geldiler. Bir tek Fenerbahçe oyuncusuna dahi rahat top aldırmadılar. İcap ettiğinde iki stoper birden rakip alanda, hem de uzun süre kaldı. Yani asla deplasmandaymış gibi oynamadılar. Aslında organizasyonunu doğru kurmuş, ikili üçlü pas şablonlarını doğru kuran bir takım için açıklar da verdiler. Ama Fenerbahçe’de bir taç şablonu bile yok gibiydi. Oyunu rakip için sıkıştırdılar ve hep bir adım önde oldular. (MEHMET DEMİRKOL - FANATİK)
İkinci yarıda biraz Pelkas, biraz da Ferdi Fenerbahçe’yi maçın içerisinde tutmaya çalıştı. Sol bekte oynamasına rağmen Ferdi'nin içeriye katedip aldığı ekstra inisiyatifler sonucunda Fenerbahçe kaleyi görebildi, topu rakip ceza sahasına taşıyabildi. Ne var ki, Valencia durunca ya da durdurulunca Slavia Prag karşısında Fenerbahçe vasatına bile ulaşamadı. Fenerbahçe, devre arası transfer döneminde bir sol bek, bir de santrfor alarak eksiklerini gidermeliydi. Planlamayı doğru yapamadılar, bugün de bedelini ödüyorlar. (SERKAN AKCAN - FANATİK)
Seyirci maça döndü ama hatalar maçı terk etmedi. Üst üste gelen iki Slavia golünde de ataklar Fenerbahçeli oyuncuların pasları ile başladı. Yanındaki oyuncuya topu aktaramayan oyuncular var sahada. İsmail Kartal bir gün önce çok iyi hazırlandıkları söyledi. Bu baskıyı hesap etmemeleri mümkün değil. Bu kalite sınavından takımca kaldılar. 10 gün önce üç hedef vardı. Şimdi ise her Kadıköy'de sahaya çıktığında taraftarın öfkesinden korkarak sahaya çıkacak bir takım oluştu. Başkan Ali Koç, sahadaki bu yetersizliğin sahibi ve sorumlusu. (GÜRCAN BİLGİÇ - FOTOMAÇ)
Slavia önceki sezon en iyi iki oyuncusunu, Soucek ve Coufal’i Premier Lig’e gönderdi. Bu sezon başında yine en iyi iki futbolcusu, Sima ve Zima’yı sattı. Yetmedi, bu Ocak’ta takımın yine en iyi iki futbolcusunu, Stanciu ve Kuchta’yı gönderdi. Belki bugün ellerinde yıldız futbolcular kalmadı, ama çok iyi bir teknik direktörleri var. Bir süre önce bir büyük kulüp başkanı benden teknik direktör önerisi istediğinde ona Trpisovsky’yi söylemiştim. Almamışlardı. Oysa bir futbolcuya 3-4 milyon Euro vermektense, o maaşla üst düzey bir teknik adam istihdam edilmesi, bir takımın kaderini tümüyle değiştirebiliyor. Dünkü sonucun da tek nedeni bu bence: Teknik direktör farkı. (UĞUR MELEKE - HÜRRİYET)
Dün koskoca 90 dakikada Ferdi, biraz da Pelkas giydikleri formanın hakkını veren oyunculardı. Onların çabalarına, mücadelelerine şapka çıkarmak lazım. Umarım, transfer konusunda büyük becerisi olan Fenerbahçe Yönetimi Ferdi Kadıoğlu transferini de çabucak gerçekleştirir.Üzülerek söylemeliyim ki, Fenerbahçe umutsuz vaka noktasına geldi. Tedavisi yok. Çözüm kangren olmuş uzvu kesip atmakta. Emin olun atılan uzuv baş bile olsa Fenerbahçe küllerinden doğmayı becerecek güce sahiptir. Yeter ki, aynaya bakıp gerçekleri görmekten korkmasınlar. (TAYFUN BAYINDIR - MİLLİYET)
Başakşehir maçı ile başlayan 12 günlük süreçte F.Bahçe, 3 kulvardaki kaderini tayin edecekti. İkincilik iddiası için ligde evde kayıp yapmamak, kupa hedefi için Kayseri karşısında turu atlamak ve Prag'a giderken galibiyet lazımdı. Şimdi geriye dönüp baktığımızda olanların bir zincirleme trafik kazası olduğunu söyleyebiliriz. Çekya ekibi, liginde zirvede… Daha takım gibi takım, 4 yıldır çalışan hocası ise hasta olduğundan evinde. İsmail Kartal'ın gerideki kayıplara bakarsak öyle 'üçlü defansa dönsün' demiyorum ama bazı mevkilerin hakkını verecek oyuncularla sahaya çıkması gerekiyordu. Bu takımda; Ferdi sol önde oynar. Novak yoksa sol beki Szalai götürür, verimsiz Osayi'yi en fazla sağ bek yapıp kanadı Valencia'ya teslim eder, Pelkas'ı forvet arkası yapıp ön tarafa bir santrfor koyarsınız. İsmail Kartal bunların hiçbirini denemedi. Başakşehir maçında olduğu gibi dün akşam da Ozan'ı orta sahanın en öndeki adamı yapması büyük soru işareti. (BÜLENT TİMURLENK - SABAH)