Chelsea'nin Alman yıldızı Kai Havertz, verdiği röportajla gündemde yer aldı. Guardian'a konuşan oyuncu, takım arkadaşları arasındaki lakabını ve nedenini açıkladı.
Hayvanları çok sevdiğini ve eşeklerle kendini özleştirdiğini vurgulayan Havertz, "Bazı takım arkadaşlarım beni 'eşek' diye çağırıyor. Bunun oyunumla bir alakası yok. Her zaman eşekler ile özel bir ilişkim olduğunu düşündüm." dedi.
23 yaşındaki Havertz sözlerinin devamında; "Eşekler çok sakin hayvanlardır ve ben de sakin bir insan olduğum için kendimi onlar ile özdeşleştirmiş olabilirim. Maç kaybettiğimizde barınağa gidip hayvanlarla vakit geçirmeyi seviyorum. Hayvanların gözlerine bakıp içlerinde insani bir yön görmek bana huzurlu hissettiriyor." açıklamasında bulundu.
Performansını değerlendiren Havertz, " Futbol, benim hayatımdaki en önemli şey değil. Hatta hayatımda futboldan 100 kat daha önemli gördüğüm şeyler var. Belki bunu duymak bazı insanlarım hoşuna gitmeyecek ancak benim düşüncelerim böyle. Bir maç kaybettiğimizde bunun bütün günümü etkilemesine izin veremem. Kız arkadaşım, Londra'ya gelmek için Almanya'daki bütün hayatından vazgeçti. Eve gidip onun gününü berbat etmeye hakkım yok. Eskiden böyle düşünemiyordum ama geliştim ve olgunlaştım." dedi.
Kulübün yaptığı işleri de değerlendiren oyuncu; "Takımdaki birçok şey değişti ve adaptasyon sürecine ihtiyacımız var. Çok fazla oyuncu geldi, teknik ekip değişti. Gerçekten kolay değil. Enzo Fernandez ve Myhalio Mudryk için çok yüksek ücretler ödendi ve ikisi de sadece 22 yaşında. Onlardan bir anda Neymar olmalarını bekleyemezsiniz. Bu biraz süre alacak, tıpkı bende olduğu gibi." dedi.
Havertz; "Benim için ödenen bonservis bedeli de çok büyüktü. 80 milyon euro karşılığında Chelsea tarihinin en pahalı oyuncusu olmuştum. Nasıl bu kadar büyük paralar harcanıyor anlamıyorum. Bu paralar oyunculara büyük bir baskı yaratıyor çünkü insanlar sizin içinizden Messi çıkacağını zannediyor." ifadelerini kullandı.