HAREKETLENİNCE GOLLER GELDİ - Ali Gültiken (Sabah) Bu tür rakiplere karşı oynamak her zaman zordur. Özellikle direnci kırana kadar uğraşırsınız. Bir de işin içerisine alışık olmadığınız sentetik zemin girince işler biraz uzar. Bu maçın nasıl oynanacağı aşağı yukarı belliydi. Kilit nokta, golün ne kadar erken bulunabileceği ile alakalıydı. İlk yarıda Enes'in ayağından penaltıyı kaçırınca bunu erteledik ama ikinci devre kulübeden gelen oyuncuların katkısı ile istediğimiz noktaya geldik. Halil'in golü hem oyuncularımızı hem teknik heyetimizi hem de izleyenleri rahatlattı. Geçen maça oranla birçok yeni oyuncu ile oynadık. Ama oyun düzenimiz açısından baktığımızda oyuncular değişse de kazanma irademiz değişmedi. Bu tür rakiplerle oynarken rakibin değil sizin ne yapacağınız önemli.
BEYAZ SAYFA - Reha Kapsal (Fotomaç) Milli Takım hangi takımla oynuyorsa saha içi planlama, kurgulama, hücum setlerini belirlemeli. İlk 11'ini buna uygun şekilde gerçekleştirmeli. Yani rakip analizi, oyuncu profillerine bakılarak kendi kurgularımızı, oyun şekli ve stratejimizi buna göre doğru şekilde seçmeliyiz. Hollanda maçı bizim için önemli olduğu kadar için onlar için de önemli. Bence en son Karadağ maçı olmak üzere daha önceki dönemlerden de neleri eksik yaptıysak derslerini iyi çıkartmalıyız. Çok başarılı, farklı oyun oynayacağımız ve iyi mücadele edeceğimiz bir maç olacağını düşünüyorum. Bu tip maçlara konsantrasyonu iyi olan milli takıma sahibiz. Gelecek maçlarda 'beyaz bir sayfa' açmamız için mutlaka Hollanda karşısından sahadan mağlup olmadan ayrılmalıyız. İstediği zaman bu performansı ortaya koyacak potansiyeli yüksek bir milli takımımız var.
BAZILARI ARAFTA KALMIŞ! - Gürcan Bilgiç (Sabah) Üç gün önceki soğuk duşun ardından, kendi kendimize krize soktuğumuz bir maç yaşıyorduk. Enes'in penaltı vuruşundan yararlanamaması, sadece onu değil, tüm takımın aklını maçtan aldı. Boşu boşuna bir 45 geçirdik. Norveç ve Hollanda galip oynarken, Cebelitarık'ın bir şutu direkten dönüyor. Şenol Güneş olun da, "Ben ne yaptım?" demeyin. Milli Takım'a çağrılmalarının bir nedeni olduğunu anlamaları gereken oyuncuların, saklambaç Milli Takımı'nda olduklarını sanmalarıyla birlikte ikinci 45'in düdüğü çaldı. Hakan Çalhanoğlu ve Halil Dervişoğlu geldi sahaya. Efecan sol bekteydi, Kenan Karaman sola yakın. Üç yeni oyuncu yanlarında solunum aygıtı da getirip, hayat öpücüğü çalışmalarına başladılar. Hakan Çalhanoğlu'nun asisti ve golü ile Cebelitarık oyuncuları 'yine olmadı' moduna geçti. Kalitenin, disiplini ve konsantrasyonu nasıl aştığını gösterdi bize Hakan. Halil'in perdeyi açan golü ve öncesindeki paslaşmalar da kalitenin farkıydı.
KADER ADAMI HAKAN - İlker Yağcıoğlu (Takvim) Cebelitarık maçını kazanmamız son derece normal bir sonuç ama bu kadar zorlanmamız ve ilk devredeki telaşlı oyun anormal bir durum. Topu ellerine alıp kalemize gelmeye çalışsa zor başaracak bir takıma karşı bu kadar stresli ve panik halinde bir 45 dakika oynamak bize yakışmadı. Anlaşılan son dakikada Karadağ'dan yediğimiz gol Milli Takımımız'ın kimyasını bozmuş. Sadece oyuncular değil Şenol Güneş de kenarda çok telaşlı ve sinirliydi. İkinci yarıda yapılan değişiklikler özellikle Hakan Çalhanoğlu'nun sakin oyunu istediğimiz pozisyonları yakalamamızı sağladı. Sonuçta Halil'in ve Hakan'ın harika golleri sonrası rahatladık Kenan ile de fişi çektik maçı kazandık. Şenol hocanın Kerem-Merih değişikliğini anlamayamadım. Bir de De Barr rakip takımın tek etkili oyuncusu bizim defansı bu kadar hırpaladıysa önümüzdeki Hollanda maçı için endişelenmemek mümkün değil.
GÜNLÜK PERFORMANS - Mustafa Sapmaz (Akşam) Avrupa Şampiyonası elemelerinde Dünya Şampiyonu Fransa karşısında oynadığımız maçlara taktiğin zaferi demiştim. Bir yıl ertelemeyle oynadığımız 2020 Avrupa Şampiyonası öncesi Hollanda ve Norveç galibiyetlerinde, taktiksel olgunluğa doğru gittiğimizi düşünmüştüm. Letonya beraberliğini olabilecek futbol cilvesi olarak değerlendirmiştim. Önce Avrupa Şampiyonası, sonrasında hocanın basın toplantıları ve Dünya Kupası elemelerindeki Karadağ, Cebelitarık maçları; 'O maçlar taktiğin zaferi miydi, yoksa futbolcuların günlük performansına bağlı alınan sonuçlar mıydı?' diye sorgulattı kendimi. Korkarım ki, taktiksel yönü güçlü bir takımdan ziyade, günlük iyi performanslara ihtiyaç duyan bir milli takımız. Tersi olsa giren çıkan kim olursa olsun, oyunun değişmediği bir takımımız olur. Bizdeyse oyuncu değişiklikleriyle bile oyun iyiden kötüye dönebiliyor. Karadağ maçı buna örnek. Dün bunun tersi oldu. İlk yarı çıkan on bir Cebelitarık'la arasında fark olmayan bir futbol oynadı. Yetenekli ve kaliteli oyuncular girince, oyun da düzeldi, skor da geldi.