ALİ ECE (FANATİK) - Ligde bu sezon en az şut attığı ilk yarıyı oynayan Beşiktaş 45 dakikada sadece 6 kez rakip ceza alanı içinde topla buluşabildi. Bunlardan ikisinde ilk yarıda Beşiktaş’ın en iyisi olan Masuaku vardı. İlk golü getiren şut aslında çift vuruştu, NKoudou’nun doğrudan kaleyi vurmaması gerekirdi, kaleci dokunmasa iptal olacaktı. Masuaku ise ikinci gol öncesinde gayet bilinçli bir şekilde sorumluluk alarak topu taşıdı. Emir Gültekin uzaktan çok iyi bir şut çıkarsa da artık Beşiktaş kalecisinin o kadar uzaktan gol yememesi gerekirdi. İkinci yarıda da Beşiktaş vitesi yükseltemedi, sezon başından beri oyunu ilk kez futbol adına zevk vermedi. Yine ilk kez bu sezon Ghezzal’ı çok aradı. Üstüne bir de frikikten bir tane daha yedi: Artık Ersin’e mi, gereksiz ötesi faul yapan Welinton’a mı ihale çıkar bilemem ama Fenerbahçe derbisi öncesinde milli maç arasında Beşiktaş’ın kolektif açıdan toparlanması şart.
GÜNTEKİN ONAY (HÜRRİYET) - İkinci devre futbol adına hemen hemen hiçbir şey ortaya koyamayan siyah beyazlılar, isteksiz ve temposuz futboluna basit top kayıplarını da ekledi. Tayyip Talha Sanuç’un yerine oyuna giren Welinton hiç hazır bir görüntü ortaya koymadı. Valerien İsmael’in takımı oyunu kontrol edemiyor ve yüksek pas kalitesi ile tempoyu ayarlayamıyor. Dün adeta ateşle oynayan Beşiktaş, İstanbulspor’un ikinci golüne davetiye çıkardı. Siyah beyazlıların kaledeki ciddi sorunu da devam ediyor. Dün de kaleye gelen isabetli 2 şut da golle sonuçlandı. Sezon başından bu yana 15 isabetli şuttan 10’unun gol olması hiç normal bir tablo değil. Ancak kaleci meselesinden ziyade Beşiktaş gibi bir takımın topun değerini daha fazla bilen kendi insiyatifini rakibe kabul ettiren bir anlayışta olması lazım.
TURGAY DEMİR (FOTOMAÇ) - Bir teknik adam düşünün ki, ileri atılan uzun toplar dışında bir oyun planı yok! Karşında ne kadar zayıf bir rakip olursa olsun eğer savunmayı biraz kalabalık tuttuğu anda senin gol atman tesadüflere kalır. Sözleşme imzalamadığı için yönetim talimatıyla iki hafta yedek kalan Ersin bu arada çok ama çok gerilere gitmiş! Adeta kaleciliği unutmuş... İlk golü kapattığı köşeden yedi, ikinci ona keza. Öncelikle baraj yanlış kurulmuş ve sol ayaklı oyuncunun vuracağı en muhtemel yere Weghorst, Welington falan değil Salih geçmişti. Pes! Sonrası daha feci... Ersin'in kendine aldığı köşeye geldi top ve böyle bir golü yedi. Her kaleci kötü gol yer onu anladım ama Ersin kendinde değil, bakışları bile garip! Arkadaşları rakiple birebir mücadele ederken iki kez kaleyi boşalttı. Ne yaptığını bilemez haldeydi. Yazık! Artık tribün desteğini de kaybetti. Bir takım bulup gitmesi en iyisi.
DENİZ ÇOBAN (FANATİK) - Maçın 6. dakikasında birçok problemin bir arada olduğu bir pozisyon yaşandı. Hakem Zorbay Küçük, Duhan’ın Weghorst’a tehlikeli harekette bulunduğunu işaret ederek bir endirekt serbest vuruş kararı verdi. Ancak bu faulün öncesinde Weghorst ofsayt pozisyonundaydı. Bu faulden önce bayrak kalkmalı ve İstanbulspor ofsaytla oyuna başlamalıydı. Bir diğer ayrıntı ise şuydu. Bir faul kararı verildiyse, pozisyonda Duhan’ın rakibine teması vardı, hakem endirekt değil direk serbest vuruş vermeliydi. Bu pozisyonda yardımcı hakem de hakem de hatalıydı. Hatalar zinciri üst üste geldi. Ancak endirekt serbest vuruşu direk kaleye vuran N’Koudou ve kaleye girse gol verilmeyecek olan şutu kurtarmaya çalışan ve gole sebep olan kaleci Jensen; burada en az hakem kadar hatalı hareket etmiş oldular. Süper Lig seviyesindeki iki oyuncu olarak kuralı bilmemeleri, hakemler kadar eleştirilecek bir durumdu.
CEM DİZDAR (FANATİK) - Haydi, İstanbulspor ligin yenisi ve dar bütçelisi. Ya Beşiktaş? Üstelik sahada ‘’günah keçisi’’ Necip Uysal da yok! Josef De Souza yokken ön alanda daha iyi görünen Beşiktaş onun varlığında ‘’ortalama bir takım’’a mı dönüştü acaba? Ya da bu nedenle Salih ve diğerleri mi sıradanlaştı? İkinci devrenin ilk 15 dakikası ilkine rahmet okutur ritim ve ‘’zenginlikte’’! Futbolu çağrıştıran neredeyse tek şey ‘’futbol topu’nun oraya oraya savrulması. Sonunda 86. dakikada Özkan Öztürk’ün deyişiyle ‘’olağanüstü bir gol’’ daha! Oyun, düzen yok ama golün ‘’olağanüstü’’sü var… Ve son düdük çaldı, oynanamayan oyunun verdiği acı bitti
ALİ GÜLTİKEN (SABAH) - Beşiktaş ofans hattı olarak etkili bir takım ama iş yalnız o tarafla bitmiyor, dün rakibinin oynamasına çok müsaade ettiler. Ne orta alanda ne de savunma bölgesinde istediği baskıyı oluşturamadı. Ligde yeni bir takım olmasına rağmen İstanbulspor, Beşiktaş'ı çok zorladı ve Kartal'ın uygulamak istediğini her sistemi bozdu. Beşiktaş en az rakip ceza sahasına girdiği maçlardan birini oynadı. Çünkü orta alan ve savunma, oyunun genelinde birbirinden fazla kopuk kaldı. İstanbulspor'un peş peşe yakaladığı serbest vuruşlar bu durumu gayet iyi özetliyor. Beşiktaş'ın bu sezon en önemli özelliklerinden bir tanesi oyun içinde tekrar reaksiyon gösterebilmesiydi. Fakat son bölümde o istenileni yapamadı. Bu durum çok mazeretlerle açıklanabilecek bir durum değil. Beşiktaş adına bu karşılaşmayı anlatmak çok zor.