Bu süreci (Corona virüs süreci) elbirliğiyle başarılı bir şekilde yönettiğimizi heyecanla sevinçle ifade edebilirim. Tüm dünyayı etkileyen bu salgın, bir an önce insanlıktan uzaklaşsın. Tekrar mesafenin olmadığı, artık maskeleri sağlıklı günlerdeki gibi bir kenara koyacağımız günler gelsin istiyoruz. Gerek gençlerimizi gerek sporcularımızı yarınlara güçlü yürüyüşümüzü, heyecanımızı bir an olsun kaybetmedik. Gençlerin son günlerde aldığı sonuçlardan bu heyecanı görüyoruz. Emek var, gayret var... Olimpiyatlar, şampiyonalar ertelendi. Buna karşın sporcularımızın emeklerinin heba olmaması için tüm olanaklarımızı seferber ettik.
Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye'nin çok uzun bir sürede vizyonunu belirlemiş bir lider. Her alanda 19 yılda bir devrim var. Bu devrimin gençler vi spor camiası için olmadığını söylemek mümkün değil. Cumhurbaşkanımızın spora olan ilgisi ve sevgisi sözde değil. İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığından itibaren, spor dönüşümü var. Sahalarıyla, salonlarıyla, semt yatırımlarıyla, havuzlarıyla. Bu AK parti iktidarıyla Türkiye'ye yayıldı. Çatısı akan salonlar mı dersiniz, zemininde ciddi sorunlar olan statlar mı dersiniz? Türkiye'nin ciddi sorunları vardı. Biz UEFA'nın ifadesiyle Türkiye son 10 yılda en çok stat yatırımı yapan ülkesi. En yeni statlara sahip olan ülkesi. Dün Olimpiyat stadındaydım. Olimpiyat stadımızın yeni hali, Türkiye7nin 4 bir yanında devam eden statlarımız var. Göztepe'nin eski halini bilirsiniz. Hatay var. Adana, Giresun, Ordu var. Devam ediyor. İlllerde büyük şehirlerde her yerde büyük dönüşüm var. Çalışma var, gayret var. Pandemi döneminde yatırılmlarımızdan geri durmadık. Fırsata dönüştürüyoruz.
Biz sporu çok geniş bir bakış açısıyla değerlendiriyoruz. Türkiye'nin sporda çok başarılı bir geleceğini görüyoruz. Her spor alanında sporcularımız bizi gururlandıracak, buna inanıyoruz. Bunların öncüsünü 2019'da gördük. Son bir kaç aydan bu yana sporcularımız jimnastik, güreşiyle ortaya koydukları performans bizi mutlu kılıyor. İmkanlarımızı sonuna kadar seferber etmeye devam edeceğiz. Değişen bir tesisleşme süreci var. Nüfus noktasında hızlı bir dönüşüm var. Dinamik bir alan ve bu alanı hızlı bir şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Spor kültürü noktasında kat etmemiz gereken bir yol var. Sloganımız erişilebilirdik. Butik havuzlarımız, salonlarımız var. Her alanda hizmet sunacak alanlarımız var ve bunların erişilebilirliği önemli. Yeterki vatandaşlarımız spora erişmek istesin. Bu çerçevede yerel kurumlarla işbirliği halindeyiz. Gençlerimizin katılımları, görüşleri bizim için değerli. Onların ihtiyaçlarını dinliyor, hem de var olan tesislerin değerlendirilmesine çalışıyoruz. Antrenör kadromuzu yeni süreçlere hazırlamak da bizim görevimiz. Yeni ekiple kadroyu takviye etme konusunda çalışmalarımız var. Yeni arkadaşlarla takımımızı güçlendireceğiz. Kadınlar ve gençlerimiz spordaki en temel kitlemiz. Kadınlar ve gençlerimizi spora çektiğimizde inanıyorum ki spor kültürümüz daha farklı olacak. Sporun dönüştüren, iyileştiren gücüyle inşallah pandeminin getirdiklerini minimize edeceğiz.
Koordinasyon bizim olmazsa olmazımız. Çünkü spor toplumun tümüne dokunması gereken bir olgu. Sporun topluma yaymak tek bir kurum yapamaz. Spor kültürünü çocuklara kazandırmak için işbirliğine ihtiyacımız var. Ciddi işbirliklerini güçlendirmek zorundayız. Yetenekli sporcularımızı keşfederek, onları takip etmeliyiz. Yaklaşık 1 milyon 300 bin sporcunun yetenek taraması yapıldı. Bunların arasında 100 bin çocuğun takibi yapılıyor. Yüzme en temel branşlarımızdan bir tanesi. Yüzme öğrenmek isteyen herkese yüzme öğretme hedefimiz var. Gerektiğinde okuldan havuza biz götürüyoruz. Tesislerimiz pırıl pırıl. Bazı okullarda tesisleşme devam ediyor. Bu süreç dijital bağımlılıkları bize gösterdi. Bunun üzerinden sporla gelebiliriz. Dijital bağımlılık maalesef... Sporun cazibesini çocuklarımıza gençlerimize daha fazla göstermemiz gerekiyor. Herkesin çocukları spora teşvik etmesi gerekiyor. Ailelerimizin bu alandaki ilgisi çok önemli. Bu işin ailede önemli bir gündem olması lazım.
Eğitim ve spor konusu artık kolaylaşıyor. Yüzde yüz milli sporcu bursu bir yıldır devam ediyor. Spor demek emek demek. Uzun süreli bir yatırım demek. Çocuğumuz spora başlıyor belli bir zaman sonra sporu bırakıyor. Veya okulu bırakıyor. "Bu olmaz" dedik. Ve vakıf üniversiteleriyle işbirliğine gittik. Büyük bir memnuniyet var. Sporcu bursunu liselere, ortaokullara kadar indirdik. Özel okullarda da artık milli sporcularımıza yüzde yüz burs var. Hem sporcu olacak, hem doktor olacak, hem avukat olacak hem sporcu olacak. Farklı bir profil oluşacak. Bu konuda vakıf üniversitelerine ve özel okullara da teşekkür ediyorum.
Pandemi dönemini fırsata çevirmede sporcularımıza müteşekkerim. Sporcularımızın bu dönemdeki hassasiyetiyle bu dönem fırsata dönüştürüldü. Jimnastik'ten güreşe, güreşten yüzmeye pek çok alanda sporcularımız bizi grurlandıracak. Birlikte olunca, başarıya odaklanınca başarı kaçınılmaz. Yeşilyurt kadın voleybol takımının başarısı ortada. Cizre ve Kızıltepe voleybol takımları Efeler Ligi'ne yükseldiler. Fırsat eşitliğini, bu anlamda spora erişilebilirliğinin gayretini gösteriyoruz. Bu ülkenin sadece bir kaç branşa değil, pek çok branşa odaklandığını gösterir. İnanıyorum ki daha büyük başarılar kısa vadede gelecek. Spora yaptığımız yatırımın karşılıığını alacağız. Gençlerimizde bunun inancı var. Kenetlenme, birlik ve beraberlik var. Sonuç 84 milyonu gururlandıracak bir sonuç olarak karşımıza çıkacak.
Spor kültürünü güçlendirme noktasında mesafe almamız lazım. Kulüpler, federasyonlar ve bununla birlikte eğitim camiası, aileler... Aile gerektiğinde çocuğun elinden tutup gelecek. Çocuğunu motive edecek. Bu birden bire oluşan bir şey değil. Gençliğinde de yaşlılığında da spor yapacak. Spor fiziksel ve ruh sağlığı demek. Spor kültürünün tabana yayılması Türkiye'nin öncelikli hedeflerindendir. Medyanın da mutlaka ve mutlaka sporun çeşitliliğini ortaya koymasındaki rolü unutulmamalı. Boş zamanlarında ne yaparsın, Spor yaparım. Böyle bir şey yok. Hayatın en temel aktivitelerinden biri olması lazım. Sporun gündemimizde, hayat tarzında yeri olması lazım. Bunu başarırsak spor alanında farklı bir noktada oluruz.
Futbolda kaos ortamı... Kaosun sürekli körüklenmesi. Çok yanlış bir yoldayız. Bu yoldan dönülmesi lazım. Bu kaos ikliminin, sporun-futbolun tüm paydaşlarına zarar verdiğine inanıyorum. Kısa vadede bu kaos bazılarına yarar verebilir. Ama uzun vadede tüm paydaşlara zarar veriyor. Bu sporun ruhuyla çelişiyor. Sporun ortamında kardeşlik, pozitiflik var. Bu kaos ortamından futbolumuzu kurtarmamız lazım. Sporun tüm paydaşlarına görev düşüyor. Herkes bu anlamda şapkayı önüne koymalı. Hepimiz aynı gemideyiz. Ligimizin marka değerini, takımlarımızın değerini aşağı çekme hakkımız yok. İşbirliği yapılması lazım. Kaos ortamının bir an evvel kararlı bir şekilde bitirilmesi lazım.
Hakemler üzerinden algı oluşturulmasına karşıyım. Sanki herkes görevini layıkıyla yerine getiriyor, tek sorun hakemler. Öncelikle bu yanlış tutum. Sanki herkes görevini layıkıyla yerine getiriyor da tek sorun hakemlermiş gibi bir algı oluşturulmasını yanlış buluyorum. Herkes hata yapabilir. Herkesin hata yapabileceği bir ortamda hakemleri günah keçisi ilan etmek apaçık haksızlık olur. Bir maçta kırmızı kart verilen bir pozisyona başka bir maçta faul bile çalınmaması apaçık bir tezat. Tabii ki vicdanları yaralıyor. Kuralların tutarlılığının olması lazım. Bunların şeffaf bir şekilde uygulanması lazım. Bu anlamda TFF hukuk kurullarının verdiği kararları gerekçelendirmesi lazım. Kararların gerekçeli bir şekilde detaylandırılarak kamuoyuyla paylaşılması lazım. Bu daha doğru ve spekülasyonların önüne geçilmesi konusunda daha doğru olur.
Sporda ve sporun paydaşı olan kulüpler ve federasyonlarda yarınlarımızı çok daha ciddi bir şekilde yöneteceğimiz alt yapıyı el birliğiyle tesis edeceğiz. Kulüplerimizin, gönül verenlere layık bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Ülkemizde de dünyada da spor kulüplerinin şeffaflığı, denetlenmesi ve yönetilmesi noktasındaki sorunlar, ivedilikle çözülmeli. Camialarımızın, evrensel ilkelerle yönetilmesi gerekiyor. Bir takım bir hocayla sözleşme imzalayor, başlamadan bundan vazgeçiyor. Önce doğru yönetelim. Zaten gelir sorunu olduğunu düşünmüyorum. Devletin bu kadar desteği, halkın bu kadar desteği var. Öz eleştiri yapıp yola devam etmemiz lazım. Yasa dışı bahis ve korsan yayıncılıkla mücadeleye elbette devam edeceğiz. Bizlerin bu çerçevede sürdürülebilir bir spor yönetimi anlayışını her türlü popülüzmden uzak noktada tutmamız lazım. Taraftarımızın layık olduğu bir yönetim tarzının olması lazım. Diyorlar ki "Kulüplerde yönetici bulamazsınız"... Buna inanmıyorum. Yarınların her anlamda güçlü kulüplerini ortaya çıkarmak için çalışmalarımızı sürdürmeliyiz.
Statları en güzel haliyle, en modern şekliyle kulüplerimize, yerel yönetimlere teslim ediyoruz. Bu kulüpler, yerel yönetimler buraları en güzel şekilde yönetmek için devralıyor. Maalesef bu yıl zeminlerle ilgili ortaya çıkan durum, bakanlık olarak çalışmaları gözden geçirmemiz gerektiğini ortaya koydu. Bu işi şansa bırakmadan, gerekli çalışmalar yapılacak. O kadar yeni stat. UEFA teyit etti. En yeni ve modern statlar Türkiye'de. Bunlara bakacağız. Bakmayanlar da gerekli müeyyideyle karşı karşıya kalacaklar.
Türkiye spor turizmi noktasında bir marka. Bizim derdimiz de bu markayı daha güçlü hale getirmek. Her türlü iklim ve doğal güzelliğe sahibiz. Tesis alt yapımızı söylemeye gerek yok. Bu çerveçede spor turizmini nasıl yukarı taşırız diye tarafları topladık. Edirne'den Kars'a kadar ne yapabiliriz diye çalıştaylar yaptık. Türkiye'de her türlü spor yapabilirsiniz? Geçen hafta 56. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nu gerçekleştirdik. Kapadokya'da başlayacaktık, inanılmaz kar yağdı. Konya'da başladık. Diğer tarafta güneş, bulutlar. Türkiye'nin her güzelliğini gördülür. Bu anlamda güzel işbirliğimiz çalışmalarımız var. Şampiyonlar Ligi finali İstanbul'da. Seyirci konusunda yakın takipteyiz. Seyirciye açma konusunda ciddi niyetimiz var. Çalışmalarımız bir aşamaya geldi. İlgili kurumlarla iletişim halindeyiz. Standartları belirleme aşamasındayız ama yurt dışından gelecek ciddi seyirci konusu... Hem resmi heyetler hem sporseverler noktasında hem ülkemizden gençlerimizin özellikle talepleri var bana ulaşan. İnşallah bu tedbir sürecini en güzel şekilde atlatmayı umuyoruz. Vaka sayıları için alınan önlemler bir yandan devam ederken, bir yandan da seyirciye yönelik hazırlıklarımız devam ediyor. Türkiye, her zamanki gibi muhteşem ev sahipliği yapacak. Dünyanın en güzel şehri İstanbul. Güzelliklerini dünyaya tanıtacağız. Gelen sporseverlere İstanbul'un muhteşemliğini bir kez daha ispat edeceğiz. İnşallah futbolun güzellikleriyle dolu bir akşamı her iki takım inşallah ortaya koyacaklar.