Ali Ece: "4-4-2 pansumanı" | Konya’da Şenol Güneş’in başlangıçtaki 4-4-2 tercihi geometrisi öncelikle Beşiktaş’ın daha önceki deplasmanlardaki kadar pozisyon vermesini engelledi. Savunma önündeki Amir-Salih duble pivot formülü Gedson yokken driplingle merkezden ilerleyemeyen Beşiktaş için bir tercihten çok zorunluluktu. Bu zorunluluk, hücumda sadece kenar ortalardan medet umulmasına da sebep oldu. İlk yarı uyku hapından halliceyken devre sonundaki gol, maçı derin kış uykusundan kaldırdı. 50. dakikaya gelindiğinde Beşiktaş 19 orta denemiş, sadece 3 tanesi isabetli olmuştu. Az sonra Konyaspor’da Oğulcan oyundan atılınca Şenol hoca 60’ta Ghezzal ve Demir Ege’yi oyuna alarak eksik rakip karşısında 4-3-3’e döndü. 63’te Aboubakar artık ezbere ortalar yerine yerden seri paslarla ideal Şenol Güneş futbolu oynamaya başlayan Beşiktaş’ı kendisiyle özdeşleşmiş makas feykleri sonrası kuantum şutuyla 2 farklı öne geçirdi. Bu şut aynı zamanda Beşiktaş’ın maçtaki ilk isabetli şutuydu! Şenol hoca şimdilik kan kaybını durdurup pansuman yapmayı başardı. Gerisini zaman gösterecek. Taraftar-yönetim arası gerilim bitmedikçe muamma devam edecek. (FANATİK)
Cem Dizdar: "Sadece sonuç için maç izlenir mi?" | Antik Çağ’dan Herakleitos’a refere edilen bir özdeyiş vardır; ‘’Bir ırmakta iki kez yıkanılmaz’’! Heraklit bize layık görülen futbolu görse, ‘’Bunlar vasatlık ırmağından çıkmıyor ki’’ derdi eminim! Dün akşam ilk devre boyunca birbirini tartmaktan hareket edemeyen iri kıyım iki gövdeydi takımlar. Topla daha çok oynayan Beşiktaş, haftalardır yegane planı olan orta yapmaktan bitap düştü. 19 orta 3 dokunuş! Futbolun cilvesi bu ya, devre bitimi gelen gol de bir ortadandı. Ne var ki, golü Beşiktaşlılar değil Konyalı Uğurcan Yazğılı attı. Topa dokunmasa onun da olacağı yoktu ya!.. Oysa Beşiktaş sahada ‘’statü avantajı’’yla 9 yabancıyla oynuyordu. Yani, ‘’bizim çocuklar’’ın oynayamayacağını düşünen muazzam anlatıya karşı Beşiktaş yine de oynayamıyordu. Üstelik kenarda ‘’şampiyon ünvanlı’’ teknik ekibe rağmen! Vincent Aboubakar çaprazda küçük bir dantela gösterisi yapıp golünü atarak maçı nihayete erdirdi. O arada Konyalı savunmacı neden yere attı kendini, anlaşılamadı! Şöyle bir model ülke futboluna hakim oldu; biri topla oynayacak diğeri onu mümkünse bozacak ve yine mümkünse bulduğu birkaç pozisyonda gol arayacak! Tüm bunlar için antrenman yapmaya değer mi? Örneğin, gündüz Rize akşam Konya! Bu modelle ne takım ne de oyuncu gelişiyor. Bu nedenle ‘’Üç İstanbullu’’ hariç diğer maçlara kimsecikler bakmıyor! Yani izlenmeme sorunu tek başına ‘’korsan yayın’’ olamaz, değil mi?.. (FANATİK)
Fatih Doğan: "Burak hocanın hırsı örnek olsun" | Beşiktaş'ın Konya deplasmanında en çok dikkatimi çeken, en hareketli görüntüler Burak Yılmaz'ın kulübedeki hırslı haliydi. Aboubakar'ın golden sonra Burak hocaya koşup sarılmasını bir kenara bırakıyorum, her giriş ve çıkışta, her pozisyonda sahada oynar gibi yüksek bir performans sergilemesi görülmeyecek gibi değildi! Bunda Beşiktaş'ın, liderin 8 puan gerisinde kalmasının getirdiği ağır eleştirilerin etkisi de olabilir ya da son maçta Güneş-Salih görüntülerinin. Veya 'Siyah-beyazlı takım özellikle başta yabancılar, uyumlu bir ekip olma konusunda koordinasyon sıkıntıları var. Burak Yılmaz'ın da antrenör olarak tecrübesizliğinin payı var!' şeklinde son günlerde konuşulan eleştirilerin de etkisi olabilir… Konunun ana teması Burak hocanın kulübedeki hırsı değil. Sorun, bütün takım aynı hırsı, reaksiyonu gösterdiğinde kendiliğinden çözülecek. Futbolcular Burak Yılmaz kadar her maç hırs yapsın, Beşiktaş maç kaybetmez. (SABAH)
Ali Gültiken: "Karakter koydular" | Aboubakar her zor durumun üstesinden gelmeyi başarabilen bir yetenek. Attığı gol ile hem takımını rahatlattı hem maçı kopardı. Ersin'i de beğendim. Kendini hazır tutmuş. Alkışı hak etti. Beşiktaş, Aboubakar'ın yanında forvette oynayan diğer oyuncuların desteğine ihtiyaç duyuyor. Rashica ve Muleka'nın işin ofansif yönünde biraz daha takıma katkı sağlaması gerekiyor. İyi niyet ve mücadele anlamında dün yine ellerinden geleni yaptılar ama Beşiktaş'ın, her oyuncusunun ekstra becerisine ihtiyacı var. Özellikle böyle zorlu süreçlerde Aboubakar gibi daha çok sorumluluk alan oyuncular daha değerli hale geliyor. Konya deplasmanı, Beşiktaş'ın kendi bulunduğu durumdan ötürü zor görünen bir deplasman olsa da karakter ortaya koyan oyuncular tarafından bunu aşmayı başardılar. (SABAH)
Murat Özbostan: "Bu kadar baskı varken altın gibi 3 puan" | Muleka ve Aboubakar çift santrfor oynarken, Bakhtiyor sol, Rashica sağda oynadı. Merkezde ise Amir ve Salih Uçan. Ama üretkenlik yine yoktu. Gedson olmayınca Beşiktaş sürekli kanatlardan hücum etmeye çalışıyor. Çünkü topu ceza sahasına taşıyamıyor. Sonuçsuz ortalar... Muleka ve Aboubakar ile orta saha arasındaki boşluk büyüktü. Konya'nın bulduğu birkaç fırsatta Ersin başarılı oldu. Şenol Güneş ısınmaktan buhar olan Onana'yı yine oyuna almadı, Demir Ege'yi sahaya sürdü. Özetle vasat bir maçtı. Beşiktaş çok sıkıntılı bir dönemde nefes almak için kazanmalıydı. Yani oyuna değil bu maçta skora bakmak lazımdı. Hele de hâlâ gereksiz protestolar varken.. Beşiktaş camia olarak bir bütün kalamazsa, bu yarışın içinde olamaz. Net olan bu! (SABAH)
Güntekin Onay: "Beşiktaş sorunlarını çözemiyor" | Akan oyunda pozisyon üretmekte zorlanan Beşiktaş bir türlü bu sorunu çözemiyor. Ancak bu oyunun geriye gitmesi irdelenmeli. Geçen sezon şampiyon Galatasaray’ı çok güçlü bir oyunla 3-1 yenen takımdan sadece Romain Saiss ve Nathan Redmond yok. Takım hemen hemen aynı. Ancak tempo yok. Hız yok. Pozisyon zenginliği yok. Pres ve atak devamlılığında da sorunlar derin. (HÜRRİYET)