Gökyüzüne çim döşeyen adam - Uğur Meleke |
Tanrı futbolu havadan oynamamızı isteseydi, gökyüzüne çim döşememize izin verirdi demişti Brian Clough... 1980’li yıllarda Nottingham Forest’ı iki kez Avrupa şampiyonu yapan İngiliz teknik direktör Clough’ın mantalitesi topa sahip olmaya, yerden pasla çıkmaya dayanıyordu. Ve bu anlayışıyla 80’li yıllarda tüm dünya futbolunu etkiledi kurt hoca. Brian Clough’ın ömrü dünkü maçı görmeye vefa etseydi, herhalde ufkumuzu açacak yeni bir şey söylemesi gerekebilirdi İngiliz teknik adamın(!)
Göklerin hakimi Onuachu gerçekten enteresan bir adam. Belçika Ligi’nde tek devrede gösterdiği 16 gollük fantastik performans, onu Premier Lig’e götürdü. Ancak Premier Lig’in belki de en kaotik takımı Southampton’a geldiği ve küme düştükleri için kendini Trabzon’da buldu. Geldiği günden beri de Trabzon’u havadan oynamaya teşvik ediyor. Brian Clough’a göre adeta gökyüzüne çim döşüyor Onuachu! Sonuç da alıyor iki aydır. (HÜRRİYET)
Avcı, Kartal’ı ezdi!.. - Ercan Güven |
Abdullah Avcı resmen ezdi İsmail Kartal’ı… Dengesini bozdu. Oyun ve oyuncu tercihinden sonra hamlelerinde de açık hatalar yaptırdı. Takımını kendinden güçlü rakibe karşı motive etmiş olan maçı kaosa çevirip parsayı toplayan Avcı’ydı.
Maç, çok adamla hücum eden Fenerbahçe’nin temposuyla başladı ama bu süreç hemen bitti. Çünkü, Abdullah Avcı hem savunmayı sağlam tutmuş hem de solda Visca, sağda Pepe ve en ileride dev adam Onuachu ile Fenerbahçe baskısına çözüm bulmuştu. Topu kazanan Fenerbahçe’yi kalesine döndürmüyordu Trabzonspor.
Çok geçmedi Fenerbahçe stoperlerinin sakatlığı etkisini gösterdi. Fred’i ve iki gerçek stoperini aramaya başladı takım. Henüz 10.Dakikada Visca’nın soldan ortasına Trabzonspor’un kule santraforu Onuachu kafayı vurduğunda, iki Fenerbahçe stoperi arasında 30 metre vardı ve Onuachu’ya yakın olan Oosterwolde’nin ondan haberi yoktu.
Belki de ilk kez morali bozuldu Fenerbahçe’nin. Hemen tepki veremedi. Hatta hiç veremedi. İleri çıkarken zorlandı. Ağır kalmaya devam etti. (MİLLİYET)
Her kuşun eti yenmez! - Cemal Ersen |
İsmail hoca sakın ha sakat oyuncuların yokluğuna ve takımının on kişi kalmasına sığınmasın. Bu kadar geniş bir kadro kimde var? Önce panik yapmamayı, sinirlerine hakim olmayı öğrenmeliler. Bu arada üç farklı geriye düştükten sonra iki penaltı golüyle beraberlik için umutlanmanın nasıl bir psikoloji olduğunu en iyi Kartal bilir sanırım. Hocam şu deyimi hatırlamıştır; “Her kuşun eti yenmez.”
Trabzonspor cephesine gelince. Abdullah Avcı hem dersini iyi çalışmış, hem rakibin tüm zaaflarını öğrencilerine iyi ezberletmişti. Takım savunmasını ön plana çıkaran, sakin, tedbirli ve kontrollü bir Trabzonspor vardı. Ama aslan payını önce Onuachu’ya sonra kritik kurtarışlar yapan kaleci Uğurcan’a vereceğim. Nijeryalı sadece gol perdesini açtığı için değil. Oyunda kaldığı sürece yüreğini ortaya koydu, tek başına Fenerbahçeli savunmacıları çaresiz bıraktı. (MİLLİYET)
Avcı galibiyetin mimarıydı! - Ömer Üründül |
Defalarca yazdım, söyledim Fenerbahçe'de fizik açıdan görevler paylaşılmıyor dedim. Sağlam, güçlü bir geri dörtlü ve önlerinde İsmail ağır yükü çekiyorlar, öndeki çok kaliteli yabancılar da işi bitiriyorlar ama oynanan rakipler güçlü değil ve bilhassa yabancı oyuncularda belirgin bir fiziki düşüş var dedim.
Geçen hafta Pendik maçında 3 sakat verildi. Stoper bölgesi çöktü. Tadic, Dzeko ve Szymanski'nin fiziksel sıkıntıları diri ve motive Trabzonspor karşısında net bir şekilde görüldü. Bu arada İsmail Kartal yalnızlıktan sinirlenen İsmail'i sarı kartı varken sahada tutarak büyük bir hata yaptı. 2 farklı yenikken Samet'i neden çıkarıyorsun? İsmail'i çıkarmalıydı.
Avcı, F.Bahçe'nin özelliklerine göre çok iyi bir taktik plan hazırlamış. Bence galibiyetin mimarıydı… Yalnız 3 farktan sonra gereksiz oyuncu değişikleriyle işleyen düzeni sıkıntıya düşürdü. (SABAH)
Sıkıntı yok... - Gürcan Bilgiç |
Futbolun kendi hikayesindeki ironileri izledik maçta. Savunmak için örgütlenip, hücum etmek adına tek planı (Onuachu) olan bir Trabzonspor vardı. Halbuki duran toplar, formda oyuncuları ve sezon başından beri devam eden planı ile Fenerbahçe'nin alternatifleri çoktu. Avcı klasiğini yaptı; merkezi çok oyuncuyla kapattı, duvarı ördü. Sonrasına maç karar verecekti, Samet buradaki paragrafları yazdı.
Samet Akaydın bu mecburi seçimde, yenilen üç golde de hatalardan pay aldı kendine. Livakovic gibi tecrübeli bir kalecinin de özellikle yüksek toplarda daha akıllı olması gerekirdi. Öne geçmek bulunmaz nimetti Trabzonspor adına. Fenerbahçe golleri kaçırırken üstelik. Ama takım olarak sezonun en iyi, en akıllı, en doğru maçını oynadıklarını gördük. Fenerbahçe buna karşılık verdi, direndi, üç farklı geriye düştüğünde bile vazgeçmedi. Aslında Fenerbahçe'nin iki gollü karşılığı da Mehmet Can'ın hediyesi olarak notlarda.
Zorbay Küçük ve VAR oyuna damga vurdu. İyi yönettiler maçı. Enteresan… Fenerbahçe yenildi 19 maç sonra. Eeee, sıkıntı yok, yola devam… (SABAH)