ANLAMAK DA ANLATMAK DA ZOR - Ali Gültiken (Sabah) İddialar bittiği zaman futbolun büyüsü de sihri de kaybolur. Kalan süreci ciddiye almazsan sonrası büyük bir ıstırap haline gelir. Beşiktaş, Dortmund karşısında tam da bunları yaşadı. İddiası olmayan, durumu kabullenmiş bir takımın oyununun da bundan öteye geçmesi çok zor. Saha görüntüsüne bakınca Beşiktaş'ta durumu bir adım daha ileriye gidip 'Bitse de bir an önce gitsek' noktasına gelmiş. Dakikaların bitmesini bekleyen bir oyuncu grubundan daha fazlasını beklemek de büyük bir hayal kırklığı olurdu. Şu soruyu mutlaka soruyoruz: 'Geçen sene mucizeler yaratan, şampiyonluklar kazanan, tarihi başarılara imza atan takım ve oyun coşkusu nereye gitti? Nasıl bir şekilde bu kadar kısa sürede tarihi hezimetler noktasına geldi?' Anlamak zor. Eminim ki anlatmak da zor.
anlamıYORUM - Güntekin Onay (Hürriyet) Son 15 maçtaki acı tablonun sorumlusu kim? Bir başka anlaşılmaz konu: Dortmund maçı salı gecesi, bir sonraki Kayseri maçıpazar akşamı. Yani 5 gün var. Ligde zaten havluyu atmışsın lider ile aradaki puan farkı 18! Neden Dortmund maçına elindeki en güçlü kadroyla çıkmazsın? Neden sezon başından beri hiçbir varlık gösteremeyen Kenan ilk 11’de ve Ghezzal otururken sağ açık oynuyor? Bu ısrar niçin? Rosier yedek otururken asla sağ bekte başarılı olamamış bir Necip neden yine sağ bek başlıyor? Oğuzhan niçin 1 dakika bile süre almıyor? Haaland yükselirken herkes sadece kafasını çevirip baktı. Dünkü hezimetin, son 15 resmi maçtaki acı tablonun sorumlusu kim? Ve son olarak: Beşiktaş, ne zamandan beri böyle peşinen üst üste mağlubiyetleri kabul eden bir takıma dönüştü?
ROTASYON ZAMANI - Attila Gökçe (Milliyet) Sahaya öyle bir Beşiktaş çıktı ki, tam da Dortmund’un “damak tadına göre” bir maça tanık olduk. Beşiktaşlı oyuncular, topa da oyuna da sağır kaldılar dün. Üç-dört pas yapamadan, düzenli bir atak ya da savunma planına niyetlenmeden, tıpkı Kasımpaşa maçının ikinci yarısındaki gibi daha baştan anlamsız bir teslimiyet içine girdiler. Kenan, Larin, Batshuayi, Necip, Welinton, Josef, Umut top kaybetmede adeta rekor kırdılar. O nedenle maçın sonlarına doğru hemen hepsi toptan kaçar gibi oynamaya başladı. Bu arada kenarda Kayseri için saklanan oyunculardan bir bölümünün sahaya salındığını gördük. Biraz geç (!) olmadı mı?
BUNUN ADI HEZİMET - Oktay Derelioğlu (Takvim) Beşiktaş her ne kadar 10 kişi kalsa da yenilen 3. golün izahı olamaz. Reus resmen yürüyerek golü attı. Siyah-Beyazlılar'ın dün futbol adına doğru yaptığı bir şey neredeyse yoktu! Sonunda da farklı yenilgi kaçınılmaz oldu. Takım acilen bir çıkış yakalamak zorunda. Yönetim, Sergen hoca ile güven tazeledi. Bir an önce taraftarın arzu ettiği eski Beşiktaş'ın sahada olması ve seri galibiyetlerin gelmesi gerekiyor. Bundan sonraki maçlarda alınacak olan olası kötü sonuçlarda Beşiktaş ciddi bir kaosa sürüklenebilir. Dolayısıyla Beşiktaş bir an önce çıkışa geçmeli ve üzerindeki ölü toprağını atmalı. Bu durumdan herkes üzerine düşen payı çıkarmalı. Yönetim, teknik heyet ve futbolcular el ele verip Beşiktaş bu kaostan kurtulmalı.
SADECE ÇIRPINIŞ - Cem Dizdar (Fanatik) Sorunları tespit edilemediği için kaynağa inerek çözüm üretilemeyen Beşiktaş’ın ligdeki durumunu anlamayı kolaylaştıran bir ilk devre izledik! Beşiktaş, bir futbol maçında olan biteni anlamamıza yardım edecek tüm istatistiklerde sıfır çekmişti. Karşı kaleyi öyle ya da böyle görecek bir düzen tutturamadığı gibi kalesini koruyacak bir organizasyonu da yoktu. Sadece çırpınış! Tüm takım savunmadayken yenilen üçüncü gol maçı anlatan Melih Gümüşbıçak’ın "halı saha" benzetmesinden daha dramatikti. Beşiktaş çalışmadığı bir derste sözlüye kaldırılmış öğrenci gibi çaresiz, mecalsiz ve şaşkındı. "Sıfır!"larla başladığı maçı "sıfıra yakın"larla tamamladı. Şimdi, tıpkı Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi bahsini sıfır puanla kapatması gibi birkaç soruyla kapatalım bu bahsi.
DAHA KÖTÜSÜ OLMAMALI! - Ali Ece (Fanatik) Beşiktaş formasıyla arada sırada kötü oynayabilirsin ama sürekli kötü oynarken bir yandan da kötü mücadele edemezsin. Berbat gidişatı değiştirmek istiyorsa Sergen Yalçın’ın bu asla tahammül edilemez büyük sorunu bir an önce çözmesi gerekiyor. Devler Ligi’ndeki 0 puan artı lige kötü başlama başarısızlığı ile geçen sezonki çifte şampiyonluk başarısı, liyakat muhasebesinde birbirini nötrleyebilir. Lakin sezonun kalanında Beşiktaş forması giyenler böyle devam ederse fatura çok daha ağır olur. Rakip korner kullanırken, Beşiktaş forması giyen herhangi bir oyuncunun zahmet edip zıplamaması bile zurnanın son deliğidir, daha kötüsü olmaz, olmamalı!
NE OLACAK BU YOLUN SONU! - Ercan Taner (Sözcü) İlk yarı istatistikleri çok kötüydü Beşiktaş'ın… Sıfır şut, hiç gol pozisyonuna girememe gibi sıkıntılar devam ediyor. Kayboldular! Çıkana kadar Kenan ve Batsuhayi, top kaybında bence rekor kırdılar. Tek yönlü orta saha sadece savunma yapmaya çalıştı. Reus, attığı üçüncü golü antrenmanda denese, zorlanır. Maçta, böyle kolay gol yemek kabul edilemez. Fark arttıkça, maç bir an önce bitsin duygusu kapladı Beşiktaş'ı… Eyvah dedim, Haaland oyuna girerken… İki dakika sonra gol attı. Transferde ünlü oyuncular alabilirsin. Mesele bunları sisteme adapte edebilmekte… Haaland kafayı vururken, sanki halı sahadaydı. Bomboştu. 5-0 çok acı bir skor... Mağlubiyete alışmış futbolcular, zor kendine gelir.